Roboskî; Devletsiz Bir Halkın Trajedisidir
İşgalci TC’nin Kürdistan’da işlediği sayısız katliam ve soykırım var. Kürdlerin belleklerine kazılan ve hiçbir zaman unutulmayacak bu insanlık suçlarına altı yıl önce bir yenisi daha eklendi; ROBOSKÎ…
Kendi ülkesinde, ülkelerini işgal edenler tarafından “kaçakçı” muamelesi gören Kürdler, ülkelerinin bölünmesinin ve paylaşılmasının sonuçlarını ağır yaşadılar/yaşamaya devam ediyorlar.
Sömürgecilerin Kürdistan’da yaptığı katliamların, soykırımların ve insanlık dışı tüm uygulamaların bir tek sebebi olduğu açıktır. Bu sebep te, Kürdlerin devlet hakkının gasp edilmiş olmasıdır.
Devleti olmayan, ülkesi bölünüp işgalciler tarafından paylaşılan Kürdler, Roboskî benzeri trajedileri bir daha yaşamamak için devletleşmek zorundadırlar.
Roboskî trajedisi yaşanır yaşanmaz, ‘nasıl siyasi bir ranta dönüştürürüm’ hesabının içine giren PKK/HDP ve türevleri, katliamın aydınlanması için göz boyamaktan, duygu sömürüsü yapmaktan başka bir şey yapmadı. Benzer şekilde Türkiye’deki politik çevreler de olayı sistem içi kavgada koz olarak kullanma, olaydan yararlanıp siyasi mevzi kazanma aracına dönüştürdüler. İnsan haklarından, demokrasiden dem vuran “romantik” çevreler de Roboskî’yi, “Hümanist” olduklarını göstermek için kullandılar. Hepsinin ortak yanı ise, Roboskî katliamına neden olan devletsizliğe vurgu yapmamalarıdır. Oysa bu olayın tek nedeni, Kürdlerin devletsizliğiydi.
Kuşkusuz ki katliamı TC yaptı ve baş suçludur. Ama bu katliama gerçekçi tepki göstermeyen herkes bu insanlık suçunda pay sahibidir. Hem bireyler hem de devletler bazında. Gerçekçi tepki, Kürdlerin devletleşmesini koşulsuz savunmaktır…
Başta PKK/HDP/DBP olmak üzere, Kürdlerin devletleşme hakkına karşı durup Roboskî’yi sahiplenen herkes samimiyetten uzak ve sahtekardır. Roboskî’yi sahiplenmek, Kürdlerin devletleşme hakkını savunmaktır.
Özgür Bireyler Topluluğu olarak, Roboskî katliamının sorumlusu/suçlusu TC’yi bir kez daha lanetlerken, Roboskî ve diğer katliamlarda yaşamını yitiren tüm Kürdleri/Kürdistanlıları saygıyla anıyoruz.
‘Yaşamını yitirenlere sahip çıkmanın, anılarını yaşatmanın yolu devletleşmekten geçer’ gerçeğinin bir kez daha altını çizmek istiyoruz…
Haber/Yorum
28.12.2017